Biraz kendimize gelelim diye izin istemiştim ama fazlaca yayıldık herhalde . Artık rapora başlamanın zamanıdır diyerek, biraz da kendimi zorlayarak girişiyorum fotoğrafları ayıklamaya ve hafızamı canlandırmaya.
Önceden bahsetmemde fayda var, raporumda bilgilendirici ve eğitici öğelere neredeyse hiç yer vermeyeceğim. Bunların hepsi zaten internet veya kitaplardan öğrenilebilir. Ben daha çok hafızamda kalan ve duygularımı ön plana çıkartan tecrübelerimi paylaşacağım. Elbette Vebbi’nin de katkıları olacak.
Niyetimiz aslında çok farklı olmasına rağmen, planlarım ve hazırlıklarım başka bir yöne eğilmişken, kısmette Doğu Karadeniz gezisinin olduğunu zaman gösterecekti. Hazırlık derken eşya vs. kastetmiyorum, zaten bir motorcu için eşya nedir ki, iki don/bir atlet, bir çadır/bir mat . Diğer hazırlık çalışmalarını sineye çekerek, “Her işte bir hayır vardır” derler ya, aynı lafı ben de tekrarladım ve rastgele diyerek geziye başladık.
Aslında Doğu Karadeniz gezisi için pek de iyi bir vakit değil Temmuz ortası. Her ne kadar “yahu Karadeniz şimdi efil efil esiyordur” diyenler olsa da aslında kazın ayağı öyle değil, hem de hiç değil. Hani şu Küresel Isınma dedikleri nane var ya, vallahi de tanıştım işte o zırtapozla. Doğu Karadeniz genel olarak dağlık bir kesim olduğu için, hani biz de kendimizi endurocu gördüğümüzden kelli, rota olarak yüksek rakımlı yolları tercih ettik. İşte o yüksek rakımlarda bile bu namussuz Küresel Isınma hep peşimizdeydi. Ne zamanki 2000 metre altındayız, ahanda karşımızda, ne zamanki 2000 metre üstündeyiz, herif yok ortalarda. İyi de, sürekli 2000 mt üstünde değiliz ki… Anlayacağınız gezi boyu herif sanki artçımız gibi dibimizdeydi. İşte bu sebeple bence Doğu Karadeniz gezisi ya Haziran başında ya da Ağustos ortasında yapılmalı.
Elbette Karadeniz denince akla sis, bulut, nem ve yağmur gelir. Zaten bunlar bu Temmuz’da da Karadeniz’e geziye gelmişlerdi, sadece bizimle karşılaşamadılar. Geçtiğimiz yerlerde su baskınlarının olduğunu sonradan öğrenecektik. E tabi, benim gibi zatı muhteremin gitmesine hiçbir şeyler dayanamıyor .
Lafı daha fazla uzatmadan yavaşça konuya gireyim.
İlk gün;